Hastalıkların, tedavi edici değere sahip taze ve kurutulmuş bitki kısımları ( drog ) ya da bunlardan elde edilen ekstraksiyon ürünleri kullanılarak üretilen çay, damla, draje, kapsül, şurup, tablet ile tedavi edilmesi durumuna şifalı bitkilerle tedavi denir. Şifalı bitkilerle tedavinin bilimsel adı Fitoterapi ’dir.
Günümüzde alternatif tıp konuları arasında değerlendirilmekte ise de, aslında birikimi, gelişimi ve uygulanışı ile birçok tıp bilimine öncülük etmiştir. Klasik tıp ve tıp kurallarına karşı bir alternatif değil tam tersine diğer tedavi yöntemleri bitkisel tedaviye bir alternatif olarak gelişmiştir.
Şifalı Bitkiler hakkında bilinmesi gereken en önemli durum, var olan kimyasal ilaçlarla tedavinin yerine geçmesi söz konusu olmasa da, tedavide kimyasal ilaçlara destek vermesi hem hastanın hem de bazı sıkıntılarını ortadan kaldırmasıdır. Şifalı Bitkilerle tedavide kullanılan bitkilerin, botanik açıdan tayini yapılmış, mikrobiyolojik ve kimyasal kontrollu, etken madde miktarı belli, standardize edilmiş ve hijyenik şarlarda ambalajlanmış olarak hastaya sunulması gerekir. Ayrıca, modern ilaçların her hastalığı tedavi etme yeteneğine sahip olmayışı, birçok yan etkilerinin bulunuşu ve çok pahalı oluşu şifalı bitkilere olan eğilimi arttırmıştır. Şifalı Bitkilerin yan etkisinin hemen hemen hiç bulunmaması, bazen bunların sentetik ilaçlara tercihini bile sağlamaktadır. Bitkisel ilacın etkisi geç görüldüğü için uzun süre kullanılması gerektiğini, en az üç aylık kullanım sonrasında etkisi hakkında bir bilgiye sahip olunabileceğini akılda tutmak yerinde olur.
Dünya Sağlık Örgütü ( WHO ) dünya nüfusunun % 60 ının sentetik ilaçları hiç kullanmadığını 4/3 nün de bitkisel kaynaklı olan ilaçlara güvendiğini ve bunları kullanmaya devam ettiklerini saptamıştır. Amerika’ da reçetelenmiş ilaçların % 25 doğal ürünler, diğer % 25 doğal ürün kaynaklı çeşitli türevler kullanılmaktadır. Rusya’da ise ilaçların 3/2 bitkisel kökenlidir. Almanya’da ve Fransa’da doktorların bitkisel ilaçları düzenli olarak reçetelerine yazmaktadır. Bu ülkelerde bitkisel ilaçların % 80 eczaneler tarafından hazırlanmakta ve % 42 reçeteli ilaçlar sınıfına girmektedir. Türkiye’de ise bu durum bitkisel ilaçlarla tedavi, çoğunlukla eczacı olmayan ama kendini Herbalist, Bitki Uzmanı, Lokman Hekim gibi isimlerle kişilerce uygulanmaktadır ve bitkisel ilaçlar kontrolsuz şekilde kullanılmaktadır.