
Vitamin takviyesi almak sizi sağlıklı, enerjik ve zinde tutmak için gereklidir. Bununla birlikte, bu takviyelerin bile belirli miktarlarda tüketilmesi gerektiğinin farkında olmalısınız çünkü D vitamini gibi belirli vitaminlerin çok fazla alınması zararlı olabilir.
Vitamin almaya başladığınızda, ne kadarına ihtiyacınız olduğunu ve günlük olarak almanız gereken vitamin miktarını belirlemeniz gerekir. Bir doktora danışmadan, eczaneye gidip vitamin takviyesi almayın.
Tükettiğiniz pek çok gıda ve içecek, gün boyunca ihtiyacınız olan vitamin miktarını sağlar. Bu nedenle, bir vitamin takviyesi almak her zaman mantıklı değildir ve bazı durumlarda sağlığınız için zararlı olabilir.
Ne de olsa, aşırı olan her şey zararlıdır. D vitamini, güneş ışınları sayesinde meydana gelen kolesterol sentezinden gelir. Bazı insanlar yeterince güneş ışığı alırlar ve kendileri için gerekli olan vitamini tükettikleri besinler sayesinde depolarlar.
Bununla birlikte, bazıları ise yeterli ve dengeli beslenmediğinden vitamin takviyesine ihtiyaç duyar.
Buradaki hata, vitamin takviyesini reçetesiz olarak bilinçsiz bir şekilde almaktır.
Belli bir noktada, vitamin fazlalığı zehirlenmeye neden olabilir. Bugünkü yazımızda bu konudan bahsedeceğiz.
D Vitamini Zehirlenmesi

D vitamini suda çözünmez bu da vücudun bu vitaminden kurtulmasını zorlaştırır. Bu nedenle D vitamini vücutta birikir. Bu besin steroid hormonu gibi çalışır ve hücrelerde dolaşır.
Vücutta bir aşırılık olduğu zaman, protein reseptörleri ve taşıyıcılar gibi vitaminin barınabileceği yerler dolar.
Bu bileşikler vücutta serbest bırakıldıktan sonra, bağırsaktaki kalsiyum emilimini arttırmaya başlar. Bu, hiperkalsemiye neden olur. Bu durumdan etkilenen diğer bölgeler akciğerler, böbrekler ve kalp gibi yumuşak organlardır.
Ortaya çıkabilecek bazı diğer sorunlar şunlardır:
- Mide bulantısı ve kusma
- Kabızlık
- Kas yorgunluğu ve kemik ağrısı
- Anksiyete ve depresyon
- Sersemlik
D vitamininin önerilen günlük alım miktarı 4000 IU’dan düşük olmalıdır. Bununla birlikte, D vitamini zehirlenmesinin yiyecekler aracılığıyla ya da güneş ışığı yoluyla gerçekleşme olasılığı oldukça düşüktür.
Zehirlenmenin meydana gelmesi için, hastanın kanında D vitamini 150 ng / ml’nin (375 nmol / l) üstünde bir seviyede olmalıdır.
Neyse ki, artık neredeyse tüm zehirlenme vakaları tedavi edilebilmektedir. İçlerinden sadece pek azı arterlerin kireçlenmesine veya böbrek yetmezliğine neden olur.
Zehirlenme semptomları

Bazen, D vitamini zehirlenmesi herhangi bir semptom göstermez. Bununla birlikte, çok ciddi olmayan vakalarda aşağıdaki semptomlardan bazıları görülebilir:
- Hiperkalsemi
- Mide bulantısı ve kusma
- Kabızlık
- Anksiyete
- Güçsüzlük
- Değişen bilinç durumları
- Yüksek tansiyon
- Böbrek yetmezliği
- İşitme kaybı
D vitamini zehirlenmesini ortadan kaldırmanın yolları

- Öncelikle bir doktora danışmalısınız. Böylecedoktorunuz maddenin kandaki seviyesini tespit etmek için gerekli testleri yapacaktır. Doktora danışmadan bir laboratuvara gidip tahlil yaptırmamak gerekir.
- Eğer kanınızda D vitamini seviyesi anormal derecede yüksek çıkarsa, vitamin takviyesi almayı bırakın. Günde 10,000 IU takviye alırsanız bile zehirlenme riskiniz düşüktür. Bununla birlikte, takviye alımını 4000’in altında tutmak daha iyi olacaktır. Çocuklar ve yetişkinler için günde 700 IU yeterlidir.
- Günde ne kadar D vitamini tükettiğinizin farkında olmalısınız. Eğer yeteri kadar güneş ışığı alıyorsanız, D vitamini takviyesi almanız gerekmez. Genellikle, güneş ışınlarının az bulunduğu yerlerdeki insanlar D vitamini takviyesine ihtiyaç duyar.
- Yiyecek tüketiminizi de gözden geçirmelisiniz. Balık, fasulye, A ve D vitamini ile zenginleştirilmiş süt veya portakal suyu, her porsiyon başına 600 ila 1000 IU D vitamini sağlayabilir. Güneş ışığınına ek olarak bu doz vücudunuz için yeterlidir.
- Ayrıca, kalsiyum bakımından zengin olan gıdaların ya da kalsiyum takviyesinin tüketiminizi azaltmanız gerekmektedir.
- Bunun yanı sıra, sodyum içeren ürünlerin alımını artırın.
D vitamini fazlalığının kendisini göstermesi aylar hatta yıllar alabilir bu nedenle de tespit edilmesi zor bir hastalık haline gelir. Semptomlarını diğer hastalıklardan ayırmayı ve gerekli değişiklikleri yapmayı öğrenmelisiniz.