Nane (Mentha spp.)
Mollanın nanesi, çok güzel kokar kendisi
Prof. Dr. Neşet Arslan – narslan@agri.ankara.edu.tr
Dilimizde dirençsiz, güçsüz, sık hastalanan, sağlıksız ve üşengeç, bir iş yapmaktan kaçınan kimseler için “nane molla”, bazı yörelerimizde uygun olmayan bir davranışta bulunan veya uygunsuz bir iş yapanlara “yediği naneye bak’’ gibi deyimler kullanılır. Bu benzetmelerde niçin bu bitkinin kullanıldığını bilmemekle beraber; bir çok yararlı özellikleri ve geniş bir kullanımı olan nanenin deyimlerde bu benzetme şekliyle yer almasını, bu bitkiye yapılmış bir haksızlık olarak görüyorum.
Nane, Mentha türlerine verilen genel bir isim olup, kokulu bitkiler bakımından zengin olan ballıbabagiller (Lamiaceae = Labiatae) familyasının bir üyesidir. Çok yıllık bitkilerdir. Dünyadaki nane türlerinin sayısı için 20-90 arasında değişen çok farklı rakamlar verilmektedir. Mentha türleri çok polimorfik bir yapıya sahip olmasından ve melezleşmeye yatkın olmasından dolayı geniş bir çeşitlilik gösterir. Ülkemizde 7 türe ait 12 takson yayılış göstermektedir. Nane türlerinden M.piperita başta (bahçe nanesi, İngiliz nanesi) ve M.spicata (yeşil nane -spearmint) olmak üzere, M.arvensis (japon nanesi), M. pulegium (yarpuz), M.gracilis gibi türler önemlidir. Anavatanının, Orta Avrupa ve Asya olduğu belirtilen nane türleri, kuzey yarımkürenin ılıman iklim kuşağında geniş bir yayılış gösterirler. Nane ekonomik öneme sahip, çok eski bir kültür bitkisidir. Bugün, değişik türleri başlıca ABD, Hindistan, Yugoslavya, Mısır, Fas, İngiltere, Polonya, Yunanistan, Macaristan, Bulgaristan, İspanya, Almanya, Avusturya, Romanya, Ukrayna, Arjantin, Meksika, Brezilya, Japonya, Çin, Tayvan, Güney Afrika gibi ülkelerde yetiştirilir. Mentha piperita 20. yy başlarında Amerika kıtasına götürülmüş, burada geniş yayılış alanları bulmuş ve bugün ABD, en önemli üretici ülke konumuna gelmiştir. Memleketimizin hemen her yerinde halkımız, evlerinin bahçelerinde, hatta saksılarda, az da olsa nane yetiştirmektedir. Ayrıca bazı illerimizde geniş alanlarda da üretimi olup, TÜİK kayıtlarına göre yıllık on bin ton kadar bir üretimi vardır. Bizde en fazla yetiştirilen tür M. spicata’dır. Nane türlerinin endüstriyel kullanımına neden olan etken madde grubu uçucu yağlardır. Nane türlerinin uçucu yağ oranı ve bu yağın bileşenleri, tür ve çeşitlere, yetiştiği ekolojik şartlara, bakım ve hasat zamanı gibi faktörlere göre önemli farklılıklar gösterir. Nane türlerinde şimdiye kadar 200 civarında bileşen tespit edilmiştir. Bu bileşenlerden 20 kadarı çeşitli amaçlar için öneme sahiptir. Bu cinsin en önemli türü olan Mentha piperita L. %0.5-4.0 oranında uçucu yağ taşır ve yağın ana bileşenleri mentol (%35-45),menton (%15-20), sineol (%6-8), mentilasetat (%3-5), mentofuran (%2-7) olup, bunların yanında çok sayıda diğer bazı monoterpenler ile birkaç seskiterpen bulunur. M. arvensis mentol, M. spicata karvon bakımından zengindir. Nane yağına nane ruhu da denilmektedir. Kokusu çok keskin olup, çok seyreltik olarak kullanılsa bile kendini belli eder.
Nane türleri başlıca baharat, ilaç ve kozmetik ürün olarak değerlendirilmektedir. Bitkinin kullanılan kısımları herbası, yaprağı ve uçucu yağıdır. Nane yaş ve kuru olarak başta çorba, salata ve soslarda, balık ürünleri ve birçok yiyecekte baharat olarak kullanılır. Uçucu yağı şekerleme ve çikolatalarda, alkollü (likör) ve alkolsüz içeceklerde, özellikle çiklet sanayinde ve bazı tütün mamullerinde geniş bir kullanıma sahiptir. Nane, bitkisel çaylar arasında önemli bir yer tutar. Başta M. pulegium olmak üzere, Anadolu’da sulak yerlerde bol miktarda yetişen bazı yabani nane türlerine “yarpuz” veya “filisgin=filiskin” adı verilmekte ve çay gibi içilmektedir. M. pulegium kokusu, tıbbi nanede bulunan mentolden daha hafif pulegonca zengin ve az miktarda (%0,1-0,2) uçucu yağ taşır. Filisginden hazırlanan çayların kokuları daha hafif ve içimi kolay olmaktadır. Anadolu’da, kokusu naneyi andıran başka bitki türleri de nane olarak adlandırılmakta ve kullanılmaktadır.
Değişik nane türleri halk ilacı olarak, eski çağlardan beri, başta sindirim sistemi rahatsızlıkları olmak üzere çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Yatıştırıcı, nefes açıcı ve ferahlatıcı etkilerinden dolayı, baş ağrıları ve migrende, sinir ve solunum sistemi, safra kesesi, boyun ağrısı, ağız kokusu, haricen soğuk algınlıkları ve romatizmal rahatsızlıklarda kullanılmaktadır. Bu gün de ilaç sanayinde önemli olup, antimikrobiyal, antispazmodik, koleretik, karminatif etkilerinden ve koku düzeltici ve aromatik özelliklerinden dolayı hemen tüm ülkelerin farmakopelerinde yer almaktadır. Çok sayıda preperatın bileşimine girer. Aromaterapide de önemli yer tutar, veteriner hekimlikte de kullanılır. Özellikle uçucu yağının kullanımında dikkatli olunmalı, kesinlikle çocukların yüz bölgesine özellikle göz ve burun çevresine sürülmemeli, yetişkinlerde de dikkatli olunmalıdır. Ayrıca mide de yanmalara da sebep olabilir.
Nane uçucu yağı ve mentol parfümeri ve kozmetik endüstrisinde de geniş bir kullanıma sahiptir. Ağız suları, diş macunları ve diğer ağız ve diş ürünlerinde, sabun ve saç preparatlarında yer alır. Nane yağı, dünya piyasalarında önemli bir ticaret hacmine sahiptir. Nane yağı, dünya uçucu yağ ticaretinde narenciye uçucu yağından sonra ikinci sırada gelmekte ve çeşitli türlerden yılda 8000 tondan fazla uçucu yağ elde edilmektedir. Nane yağını en çok üreten ülkeler ABD, Çin ve Fransa’dır. Ülkemizde nane yetiştirilmesine rağmen, ticari anlamda uçucu yağ elde edilmemekte; ilaç ve kozmetik sanayinin ihtiyacı olan yağ ve mentol ithalat yoluyla sağlanmaktadır.