Ülkemizde en çok Adana, Mersin ve Dörtyol gibi Akdeniz kıyılarında yetişen portakal, Turunçgiller ailesinin en çeşitli ve en çok üretilen elemanıdır. En çok içerdiği yoğun C vitamini ile bilsek de, aslında portakalın sağlımıza sağladığı faydalar saymakla bitmiyor. Hücreleri yenileyerek yaşlanmayı geciktiren portakal, aynı zamanda depresyona da iyi geliyor. İşte hepimizin severek tükettiği portakal hakkında bilmedikleriniz…
Vücudumuz yapısal olarak günlük C vitamini ihtiyacını kendi kendine giderememektedir. Bu nedenle C vitamini gibi hayati bir önem taşıyan besin değerinin farklı yollar ile dışarıdan alınması gerekir.
İlaç kullanımından uzak durmak isteyen ancak C vitamini ihtiyacını karşılamaya gereksinim duyan kişilerin tercih edebilecekleri besinlerin en başında portakal gelmektedir. Portakal C vitamini konusunda en etkili kaynaklardan birisidir.
Kişilerin ekstrem bir sağlık sorunu olmadığı sürece günlük almaları gereken C vitamini miktarının 50 ila 70 miligram arasında olduğu bilinir. Orta boy bir portakal içerisinde ise yaklaşık 90 miligram kadar C vitamini bulunur. Bu da günlük C vitamini ihtiyacını fazlasıyla karşılamaya yetebilir. Ancak sigara içen kişilerin ya da bağışıklık sistemini etkileyen enfeksiyon problemleri ile savaşanların günlük alması gereken C vitamini miktarının normale göre 2 kat daha yüksek olduğunu da bilmek gerekir.
Turunçgiller ailesinden olan ve bu ailenin yapısal olarak en gelişmiş üyeleri arasında bulunan portakal (Citrus sinensis), uzunluğu 12 metreye kadar çıkabilen grimsi renkteki ağaçlarda yetişir. Sık yapraklı olan portakal ağaçları bir defada çok sayıda portakal verebilirler. Kendi haline bırakıldığı takdirde bir portakal ağacı yaklaşık 100 yıl kadar ömre sahiptir. Ancak 30-40 yaşına gelen ağaçlar verimden düştüğü için sökülerek, yerine yeni fidanlar dikilmektedir. En verimli haline dikilmesinden 10-15 yıl sonra ulaşan portakal ağaçları 1 yıl içerisinde yaklaşık 650 ila 700 arasında meyve verir. Bir portakal ağacının bu miktarda meyve verebilmesi için, en az 5 yaşında olması gerekmektedir.
C vitamini açısından mükemmel bir kaynak olan portakal, Hesperidium ismi verilen narenciye grubuna ait bir meyvedir. Tüm dünya üzerinde ortalama 600 kadar farklı portakal çeşidi olduğu bilinir. Dünyanın en değerli besinleri arasında bulunan portakalın içerisinde kalsiyum, fosfor ve sitrik asidin yanı sıra bol miktarda potasyum ile bazı antioksidan mineraller bulunur. Ilıman iklimleri seven portakal ülkemizde en çok Akdeniz kıyılarında üretilen portakal, Ege ve Karadeniz bölgelerinde de yetiştirilir. Ancak soğuğa karşı oldukça hassas olan portakal sıcaklık eksinin altına düştüğü anda dondan etkilenmektedir.
Portakal yetiştiriciliğinde sulama çok önemlidir. Sıcak iklimlerde yetişmeye uygun olduğu için, kurak geçen yaz aylarında bol bol sulama yapılmalıdır. Kış aylarında bol sulu portakallar yemek için, yazın ağaçlarının sıklıkla sulanması gerekmektedir. Oldukça çok meyve veren ağaçların, meyveleri toplandıktan sonra mutlaka budama yapılmalıdır. Yılda bir yapılması gereken budama işlemi sayesinde, ağırlaşan dallar kırılarak ağaçlara zarar vermez.
Portakalın belirli iki farklı ana çeşidi bulunur. Bunlardan ilki acı portakal, diğeri ise tatlı portakaldır. Acı portakal çoğunlukla kimya ve ecza fabrikaları için üretilir. Tatlı portakal ise sofralarda taze olarak ya da reçel şeklinde tüketilir. Tatlı portakalların orta kısımları sarımtırak ve kırmızı renkte olabilir. Tatlı portakallar kendi içlerinde çeşitli türlere ayrılırlar. Belledonya (Belladonna), Yafa, Valansiya, Washington, Navel, Kan Portakalı ve Tarakko bu portakal çeşitlerine örnek olarak verilebilir.
Özellikle sabah kahvaltısında içilen portakal suyunun vücut için pek çok faydası mevcuttur. Güne dinamik başlamak isteyenlerin ya da bağışıklık sistemlerini güçlendirmeyi planlayanların tercih edebileceği portakal ve taze sıkılmış portakal suları ile birçok hastalığa karşı direnç kazanılması mümkündür. Soğuk algınlığında, gribal enfeksiyonlarda, kas incinmelerinde, çeşitli kalp rahatsızlıklarında ve felç durumlarında yenebilecek portakalın, içerisinde bulunan bioflavia bir nevi antioksidan görevi görerek özellikle kılcal damarların güçlendirilmesi konusunda önemli görevler üstlenebilir.
Kalbin zarar görmesini engelleyen portakal, vücudun çeşitli yerlerinde meydana gelen çürüme ve ezilmelerin kısa sürede iyileşmesine imkan verir. Portakalın içerisinde yer alan folik asit öksürük üzerinde de oldukça etkilidir. Kanın pıhtılaşmasını sağlayan portakal ayrıca pankreas kanseri ve mide kanserinde destekleyici tedavi yöntemi olarak tercih edilebilir. Doğanın mucizelerinden birisi olan portakalın en önemli faydalarından birisi içerisinde barındırdığı yüksek oranda potasyum miktarı ile tansiyonu dengelemesidir. Ayrıca cilt kuruması üzerinde etkili olan bu meyve, kırışıklıkları önleyerek cildi gençleştirmesi ile de bilinir.
Portakal küçük çocuklarda fiziksel ve zihinsel gelişime olumlu katkı sağlar. Bazı kanser türlerinde uzman doktorlar tarafından dahi önerilen portakal damar tıkanıklığını önleyerek ömrü uzatır. Bunlardan başka stresi azaltıcı etkisi olduğundan, depresyondaki hastalara önerilir. Kolesterole iyi gelir, idrar söktürücüdür. Olağanüstü kokusu sayesinde parfüm sektöründe de tercih edilmektedir.